Gelenek ve Göreneklerimiz

 

Bu sayfamızda bir kısmı bugün itibarıyla yapılma şansı kalmamış ve unutulmaya yüz tutmuş bir kısmı ise halen sürdürülen gelenek ve göreneklerimize kısaca değinmek istiyorum. (Düğünlerimiz hakkındaki geleneklerimize "Düğünlerimiz" sayfamızdan ulaşabilirsiniz.)


1- KÖYDE BULGUR YAPIMI: Köyümüzün yaz kış en çok tüketilen besin maddelerinden biri olan bulgurun tüm yapım aşaması köylümüzün kendi el emeği ile yapılmaktadır. Köyün tarlalarında yetiştirilen buğdayların en iyilerinden yeteri miktarda ayrılır. Önce köy çeşmesinin oluklarında bu buğdaylar bir güzel yıkanıp temizlenir. Ertesi gün evlerin avlularına kurulan kazanlarda buğdaylar bir güzel kaynatılır. Kaynamış buğdaya "gölle" denir. Çocukken bunları yemek çok keyif verirdi. Bahçelerde yetiştirilen mısırlarda bu kazanların içine atılırdı. Kıvamına gelinceye kadar kaynatılan buğdaylar kazanlardan çıkartılıp güneş altına bez çadırların üzerine ince bir şekilde serilip kurumaya bırakılır. Bu esnada kuşları kovalamak evin ihtiyar nineleri ile küçük çocuklarına düşerdi. Güneşte kurutulan buğdaylar "Ding" denilen gözü bağlı bir at tarafından çekilen beton bir oluk içinde yuvarlak değirmen taşı altında kabuklarından ayrılır. Bu işlemden sonra rüzgârda savrulurdu. Değirmene götürülüp ihtiyaca göre bulgur, yarma, ince dene denilen çeşitli büyüklüklerde kırdırılıp bir kış boyunca afiyetle yenirdi.


 

2-KÖYDE ETLİK (KEVRE) KESİLMESİ: Köyümüzde hayvancılık yaygın bir şekilde yapılageldiğinden dün olduğu gibi bu günde hayvancılığın getirdiği nimetlerden mümkün olduğunca yararlanılmaktadır. Köyde hayvan besleyen tüm köylülerimiz besledikleri koyunlardan yaş itibarıyla kuzu yapamayacak şekilde yaşlanan hayvanların bir kaçını sürüden ayrılıp bir iki ay besiye çekerler. Bu hayvanlar iyice etlendikten sonra kışa girilirken genelde Kasım ayı içinde kesilir. Kesilen hayvanların etlerinin bir kısmı kavurma yapılır. Kalan etler ise kasapta çektirilip sucuk yapılır. Köyümüzde tüm aileler sucuk yapımını bilirler. Ellerindeki etin kilosuna göre baharatçılardan alınan baharatlarla (toz biber, kimyon, çemen, tuz, sarımsak ve sucukluk bağırsak) et bir güzel yoğurulur.Bir iki gün boyunca bu karışım defalarca yoğurulup dinlendirilir. Etle baharatlar iyice karışım yaptıktan sonra et kıyma makinasının bıçağı çıkartılıp bunun yerine özel olarak yaptırılan huni monte edilir. İçi doldurulacak bağırsaklar bu huniye takılır. Kıyma makinasına konulan sucuk içi, kolla çevrilip bağırsağın içinde hava boşluğu kalmayacak şekilde doldurulur. Bir müddet kurumaya bırakılan sucuklar kışın afiyetle yenir. Kesilen hayvanların kemikleride üzerlerinde az et kalacak şekilde kırılıp tuzlanarak kurutulur. Özellikle kışın kurutulmuş kaburga kemiği ile pişirilen keşkek aşına doyum olmaz. 

 

3- KÖYDE PEKMEZ YAPIMI: Köyümüzde üretimi yapılan bağcılık tüm yaz boyunca köylümüzün yiyecek üzüm ihtiyacını karşılar. Bağlar mevkii denilen ve ortasındaki kumluk sel yatağı şeklinde bir yolun sağlı sollu olarak uzayıp giden alanda hemen hemen her evin bağları bulunur. Bağlarda mevsimine göre kazma, aralarını sürme ve budama işlemi yapılır, yaprak zamanı köy hanımları gidip sarmalık yapraklarını toplar. Üzüm zamanı geldiğinde Haftada, on günde bir bağlara gidilip olgunlaşan üzümler toplanıp getirilir ve yaz boyunca afiyetle yenir. Son baharda bağ bozumları yapılır. Herkes kendi bağındaki tüm üzümleri toplayıp getirir. Bunları telis torbalara koyup ezerek suyunu çıkartır ve kazanlarda kaynatarak pekmez yapar. Yapılan bu pekmezler soğuk kış günlerinde hem tatlı niyetine hemde vücut direncini arttırmak amacıyla sıcak bazlama ekmekle afiyetle yenir.


4- KÖYDE BAYRAMLARIMIZ: Köyümüzde dini bayramlarımız geleneksel olarak çoşkulu bir biçimde kutlanır. Arife günü ikindi namazından sonra cami cemaati toplucu mezarlığa gider önce tüm ölüler için köy imamı Yasin-i Şerif okur daha sonra herkes kendi akrabalarının mezarının başına gidip dualarını yaparlar.

"MEZARLIKTA DUA"

              

Bayram sabahları köyün tüm erkekleri bayram namazı için köy camisinde toplanırlar. Kılınan bayram namazının ardından cami avlusunda tüm köylü sırayla bayramlaşır. Bayramlaşma esnasında ilk sırada köy imamı durur, ondan sonra köyün en yaşlısı bulunur. Herkes yaş sırasına göre dizilip sırayla bayramlaşır ve kendi de sıraya geçip en küçük çocuklar bayramlaşıncaya kadar sıra bozulmaz topluca dua edildikten sonra bayram yemeği için evlere gidilir. Köyümüz geleneğinde bayram sabahı kalvaltıda diğer günlerden farklı olarak bayramlık hazırlanan yemeklerden yenilir. Önce ev halkıyla yapılan bayramlaşmadan sonra akraba ve komşulara bayrama gidilir. Köyde genç nüfusun çok olduğu dönemlerde genç kızlar köyün belli noktalarında avlu girişlerindeki büyük kanatlı kapılara salıncak kurarlar maniler eşliğinde eğlenirlerdi. Delikanlılarda ayrı bir gurup olur, onlarda kızların manilerine karşılık verirlerdi. Şimdilerde ise bayramlar köyde ikamet eden yaşlılarımızın gurbetteki çocuklarını ve diğer akrabalarını görmek ve hasret gidermek için bir vesile teşkil etmektedir.

"BAYRAM CAMİSİ"

           
 
5- KÖYDE DAVET YEMEKLERİMİZ: Köyümüzde tertiplenen düğün hacı daveti yemekli mevlit yada yağmur duası gibi etkinliklerde tüm köylülerimize ve dışarıdan gelen misafirlerimize yemekli davet verilir. Bu iş için kesilen hayvanların etleri ile önce bamya çporbası, ardından pirinç pilavı et kavurma ve haşlama arkasına da tatlı olarak helva hoşaf verilir.

"KURBAN ETLERİNİN DOĞRANMASI"

                

Davet yemeklerimizde tüm yiyecekler köyümüze has ürünlerden seçilir. Ekmekler köy fırınında pişirilir. Yemekler davet sahibinin evinin avlusunda toplu olarak dua eşliğinde yenir. Özellikle son yıllarda yağmura ihtiyaç olsun olmasın her yıl yağmur duası etkinliği düzenlenmektedir. Bunun için köyümüzde hayvan besleyen aileler birer koyun yada koç verir. Diğer aileler ise pirinç, yağ, bamya, ekmek, helva gibi ihtiyaçlarını karşılar veya maddi yardımda bulunurlar. El birliğiyle hazırlıklar yapılır. Civar köylerdeki insanlar ve kendi köyümüzün köy dışında ikamet eden kişileri davet edilir. Hem dua edilir hem birlik beraberlik ve kardeşlik görüntüleri eşliğinde yemekler yenilir.


"DAVET YEMEĞİ"
          

6- KÖYDE RAMAZANLARIMIZ: Köyümüzde ramazana bu aya özgü hazırlıklar yapılarak girilir. Camimizdeki cemaat sayısında günün 5 vaktinde de gözle görülür bir artış vardır. Bizim çocukluk yıllarımızda köy nüfusununda kalabalık olduğu dönemlerde Ramazan ayındaki öğle ikindi ve yatsı namazlarının hemen hemen tamamında camide mevlid okunurdu. Öyleki insanlar mevlid okutmak için bir hafta öbcesinden sıraya girerlerdi. Hele Cuma günleri sıra bulmak mümkün değildi. Bizlerde o günlerde küçük olmamız nedeniyle camilerde okunan mevlidlerde cemaate verilecek olan şekerler ve gül suyunun dağıtımını yapardık. Camiye giremeyecek kadar küçük olan çocuklar cami avlusunda toplanırlar. Bunlara da çocuk şekeri alınır ve cami avlusunda kapış kapış şeker dağıtılırdı. Okunan mevlidlere cami imamı yanında köyden sesi güzel olan rahmetli Halit KARAOĞLU ve Ahmet KARAOĞLU (keşirci) gibi isimler mevlidhanlık yaparlardı. Ramazan geceleri insanları sahura kaldırmak için davulcu (genelde davul yerine teneke kullanılırdı) görevini çoğunlukla köy bekçileri yapar. Ramazanın 15. gecesi bu görevi köyün delikanlıları üstlenir. Tüm köyü dolaşıp sahura kaldırır bu sırada kendilerine verilen yiyecek hediye ve bahşişleri toplayıp köy kahvesinde oturup kendilerine bir güzel ziyafet çekerlerdi. 

7- KÖYDE CENAZELERİMİZ: Köyümüzde cenaze olduğu zaman cenazenin kaldırıldığı eve taziye müddetince köydeki tüm evlerden kadınların ellerinde tepsilerle kap kap yemekler taşınır. Cenaze evinde erkekler bir odada kadınlar bir odada oturup cenaze sahibinin acısı paylaşılır ve hem ev sahibine hemde gelen misafirlere köylülerimizin getirdiği bu yemeklerden sofralar kurulur hep birlikte yemek yenir. Böylelikle hem misafirlerle birlikte ev sahiplerininde yemek yemesi temin edilir hemde acısı ile uğraşan ev sahiplerinin uzaktan ve yakından gelenlere yemek verme sorunu çözülmüş olurdu. Şimdilerde bu güzel gelenek toplumumuzun genelinde unutulmaya yüz tutmaktadır. 

 


Başlık: GELENEKLERİMİZ

Tarih: 19.08.2010

Yazan: hakan özkara

Konu: geleneklrimiz

Recep ramazan münasebetiyle aklıma geldi, ramazan 15 te gençlerin davul çalmaya çıkıp evlerden hediye toplamasınıda yazabilirsin selamlar

Yanıtla

—————